Bu Yazımızda Neler Var?
Besin Öğesi Nedir?
Yenilebilen bitki ve hayvan dokuları besin olarak tanımlanmaktadır. Besinler organik ve inorganik öğelerden oluşmaktadır. Bu öğelere besin öğeleri denilmektedir.
Kişilerin yaş, cinsiyet, fiziksel aktivite ve içinde bulunduğu fizyolojik duruma göre, gereksinimi olan enerji ve besin öğelerini yeterli ve dengeli miktarlarda tüketmesi gerekmektedir . Bugüne kadar beslenme bilimi üzerinde yapılan çalışmalar; insanın büyümesi, gelişmesi ve sağlıklı bir hayat geçirebilmesi için 50’den fazla türde besin öğesine gereksinim duyduğunu göstermiştir.
Gereksinim duyulan bu besin öğelerini; proteinler, yağlar, karbonhidratlar, mineraller, vitaminler ve su olmak üzere 6 gurupta toplayabiliriz.İlk beş gurubun herhangi biri veya birkaçının sağlanamaması durumunda çeşitli eksiklikler görülmektedir.
Su ise metabolik olayların tamamında görevleri olan yaşamsal bir besin öğesidir. Bu görevlerden en önemlileri besinlerin sindirimi, hücreler arası iletişim, metabolizma artıklarının vücuttan uzaklaştırılması, vücut ısısının korunmasıdır.
Mikro ve Makro Besin Öğeleri Nelerdir?
Makro besin öğeleri; günlük diyette bir gram veya daha fazla miktarlarda bulunan ve genellikle enerji sağlayan besin öğeleri olarak tanımlanmaktadır. Karbonhidratlar, proteinler ve yağlar makro besin öğeleridir. Bunlar enerji sağlamanın yanı sıra, farklı fizyolojik fonksiyonlara da sahiptir. Bu fonksiyonlar onları elzem kılmaktadır.
Mikro besin öğeleri ise yaşam için gerekli vitamin ve minerallerdir. Vücut metabolizmasını kontrol ve düzenleme gibi görevleri vardır.
Sağlıklı Beslenme Nasıl olmalıdır?
Yirminci yüzyılın başından beri sürdürülen bilimsel araştırmalarla, beslenme bir bilim dalı olarak gelişmiştir.Bu bilim dalı; besin öğelerinin türlerini, miktarlarını, özelliklerini, tarladan sofraya kadar uygulanan işlemlerin besin kalitesine etkilerini, değişik yaş, cinsiyet, çalışma ve özel durumlarda olan bireyler ve guruplar için uygun beslenme planlarının yapılmasını inceler. Bilim dalı olmasının yanında beslenme hayatımızın vazgeçilemez bir parçasıdır. Yaşamımızı sürdürmek ve sağlıklı yaşayabilmek için beslenmek zorundayız. Beslenme sağlığın temel koşulu ve belirleyicisidir. Sağlıklı beslenmenin yaşam kalitesini artırdığı gibi , sağlıksız beslenme yaşam kalitesinin düşmesine ve çeşitli hastalıklara neden olmaktadır.Beslenmenin vücuda etkileri iyi veya kötü olarak yaşam boyu değişiklikler göstererek sürmektedir .
Yeterli beslenme, genellikle vücudun yaşamı ve çalışmasını sürdürebilmesi için gerekli enerjinin sağlanması anlamına gelir.
Dengeli beslenme ise enerji yanında bütün besin öğelerinin, gereksinim kadar sağlanmasıdır . Gereksinimden az veya fazla alınması çeşitli sağlık sorunlarına yol açmaktadır.
Beslenme alışkanlıklarını pozitif yönde değiştirilmesi,
ronik hastalık riskini azaltmada temel nokta olarak karşımıza çıkmaktadır.Diyette yapılan değişikliklerin yaşam boyunca olumlu ya da olumsuz olarak karşımıza çıktığı düşüncesi, bilimsel verilerle desteklenmektedir. Diyette yapılan değişimler sadece bireyin sahip olduğu sağlık durumunu koruma açısından değil, bunun yanında yaşamlarının sonraki dönemlerinde çeşitli kronik hastalıklar riskini azaltmak açısından da önemlidir.
Yeterli ve dengeli beslenme ihtiyaçtan da öte bir durumdur, yetersiz ve dengesiz beslenme doğrudan ya da dolaylı olarak birçok hastalığa yol açmaktadır. İnsanlar iyi beslenemediklerinde sağlıklı bir yaşam sürdürebilmeleri mümkün değildir.
Bugüne kadar yapılan birçok araştırma, beslenmenin çeşitli konularda önemini ortaya koymuştur. Çalışmalar, yetersiz beslenen toplumlarda bebek ölüm hızının, yeterli beslenen toplumlardan 10 kat daha yüksek olduğunu göstermektedir. Yetersiz beslenen çocukların büyüme hızı ve zekâ gelişimleri de normalden düşüktür. Yetersiz beslenen toplumlarda yangı hastalıkları daha sık görülmekte, daha ağır seyretmekte ve daha öldürücü olmaktadır.