Bu Yazımızda Neler Var?
1- Karbonhidrat Metabolizmasindaki Değişiklikler
Obez gebelerde glisemik kontrolün bozulması, hiperglisemi ve insülin direnci gelişme riski daha fazladır. Obez olarak karbonhidrat metabolizmasındaki değişiklikler gebeliğe başlayan ve gebeliği sırasında fazla ağırlık kazanan kadınlarda karbonhidrat toleransının bozulma olasılığının normal ağırlıktaki gebelere göre yüksek olması gebelikte gestasyonel diyabet (şeker hastalığı) görülme olasılığını artırmaktadır.
Gestasyonel diyabet (şeker hastalığı): Gebeliğin 6.ayından sonra özellikle obez kadınlarda, hormonal değişiklikliklere bağlı olarak kan şeker düzeyi çok yükselir (hiperglisemi). Ailesinde diyabet geçmişi olan, şişman, daha önceden sorunlu gebelik geçirmiş, 35 yaş sonrası gebe kadınlarda diyabet görülme riski daha fazladır. Bir önlem olması açısından çoğu gebe kadının özellikle obez kadınların rutin olarak gestasyonel diyabet testi yaptırması erken müdahale açısından önemlidir.
Gebelik süresince görülen diyabet, kan basıncını yükselmesine (hipertansiyon) ve iri bebek (doğumda güçlük yaratacak derecede 4500 gramın üzerinde) doğmasına, bebekte ve annede bazı sorunlara neden olmaktadır. Bu nedenle gestasyonel diyabet tanısı ve doğru tedavi yöntemi önemlidir. Diyetisyen tarafından kan şeker düzeyini kontrol altına alabilecek bir beslenme programı tedavinin temelini oluşturmaktadır.
Gestasyonel diyabet, çoğunlukla doğumdan sonra geçen bir durum olmasına karşın gebeliğe obez başlayan ve gebelik sırasında ağırlık kazanımı fazla olan kadınlarda Tip2 diyabete dönüşme riski yüksek olan bir rahatsızlıktır.
OBEZİTE VE GEBELİK
Kontrol altına alınmayan gestasyonel diyabet, piyelonefrit (böbrek enfeksiyonu) gibi ciddi enfeksiyonların ve dirençli vajinal kandidiyazis (mantar) ortaya çıkma olasılığını arttırmaktadır. Obez diyabetli kadınlarda fetal anomali ortaya çıkma riski çok yüksektir ve kan şekerinin yüksek seyretmesi gebeliğin tüm dönemlerinde bebeğin anne karnında ani ölüm riskini artırmaktadır. Kan şekeri yüksekliği (hiperglisemi) bebeğin normalden iri olmasına, amniotik sıvının artmasına neden olabilir. Doğum sırasında bebek açısından bazı problemler ortaya çıkabilir. İri bebeğin doğumu esnasında doğum eyleminin yavaş seyretmesi ya da durması yanında çıkım esnasında omuz takılması problemi ortaya çıkabilir. Bu gebelerin bebeklerinde antenatal dönemde (doğum öncesi) olduğu gibi intrapartum dönemde de (doğum eylemi esnasında) fetal distres daha sık gelişmektedir.
Obezitenin insülin duyarlılığı üzerindeki olumsuz etkileri nedeni ile gebelik öncesi dönemde fertilitede (doğurganlıkta azalma, yumurtlama problemleri) yetersizliğe neden olduğu ve böylece obez kadınların gebe kalmakta daha fazla güçlükler yaşayabileceği de bilinmektedir.
2- Gebeliğin Hipertansif Bozuklukları (GİH)
Gebelik sırasında yüksek tansiyon, hem anne hem de bebek açısından başta ölüm olmak üzere pek çok riski beraberinde taşımaktadır. Fazla ağırlık kazanımı, anne adayında yüksek tansiyon ve buna bağlı komplikasyonların görülme olasılığını arttırmaktadır. Morbid obez kadınlarda GIH prevelansı %5-66 varan oranlarda olup GIH görülme oranı normal ağırlık kazanan gebelere göre daha yüksektir. Obez kadınlarda gebelik sırasında tansiyon yüksekliğine daha fazla rastlanırken oldukça tehlikeli olan preeklamsi ve hipertansiyonun en ciddi formlarından biri olan eklampsi görülme riskinde de artış gözlenmektedir.
Gebelik Hipertansiyonu ve Preeklamsi: Gebelikte tansiyon değerlerinin 140/90 mm Hg ve üzerinde bulunması ve bu yüksekliğin en az dört saat aralıklarla en az iki kere saptanmış olması gebelik hipertansiyonu olarak tanımlanmaktadır. Gebelikte hipertansiyonla birlikte idrarda normalin üstünde protein görülmesi (albüminüri) durumu ise preeklamsi’dir. Vücutta, özellikle de ellerde ve yüzde ortaya çıkan ödem (şişme) tek başına preeklamsi tanısında yeterli değildir